Haber

Nazlı Sinem Erköseoğlu Davasında Tutuklama Talebi

Beyoğlu’nda bir apartmanda cansız bedeni bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nu öldürmek suçundan yargılandığı davada delil yetersizliğinden beraat eden iki kardeşten Can Paksoy hakkında Yargıtay’ın verdiği kararı bozmasının ardından, sanık hakkında yakalama kararı çıkarılması talebinde bulunuldu.

Ailenin avukatının İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, mahkemenin hazırladığı tutanakta, tahliye talebiyle yeniden yargılanacak sanık Can Paksoy için herhangi bir tutuklama veya yurt dışı yasağının bulunmadığı belirtildi. ömür boyu hapis.

Dilekçede, duruşmanın yeniden yapılacağı 31 Ocak 2024 tarihine kadar sanığın kaçtığından şüphelenildiği belirtilerek, duruşma tarihi beklenmeden sanığın tutuklanması veya yurt dışına çıkışının yasaklanması talep edildi.

davanın geçmişi

Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun 26 Eylül 2010’da Beyoğlu Gümüşsuyu İnönü Caddesi’ndeki Mithatpaşa Apartmanı’nın havalandırma bacasında ölü bulunmasıyla ilgili hazırlanan iddianamede, Mahmut Emre ve Can Paksoy kardeşlerin “kasten öldürme” suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Aralık 2014’te sanıklar Can ve Emre Paksoy’u, Erköseoğlu’nu “kasten öldürme” veya “ihmal ve dikkatsizlik sonucu ölümüne sebep olma” suçlamasıyla “şüpheye yer vermeyecek kadar yeterli delil bulunamadığı” gerekçesiyle beraat ettirdi. Elde edilen”.

Karar, müdahil Ergun Erköseoğlu ve avukatları tarafından “usûl ve hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle temyiz edilirken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne yazdığı ek tebligatla itiraz etti. Yargıtay 25 Ocak 2018’de kararın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahale haklarından yararlanılmadan verildiğini açıkladı. Kararın sabit olduğu gerekçesiyle usulen bozulması gerektiği görüşünü dile getirdi.

Yargıtay esastan bozma talebinde bulundu

Ek tebliğde, “Mahkeme olay gecesinden itibaren evdeki sabit hatlı telefonun kayıtlarını getirerek kiminle görüşme yapıldığını araştırmamış, Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor gelmemiştir” denildi. Tıp Kurumu, ensedeki yaraların mağdurdaki diğer yaralarla aynı anda mı yoksa ne kadar süre önce meydana geldiği, sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmediği, maktulün arka kısmının uzun olduğu konusunda da değerlendirmede bulundu. fermuarlı elbisesinin fermuarını tek başına açıp kapatamayacağının araştırılmasına gerek görülmediğini, yerel mahkemenin verdiği beraat kararının hukuka aykırı olduğunu ve kararın bozulması gerektiğini belirtti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz taleplerini ve tebliğini değerlendiren Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, 23 Mayıs 2018 tarihli kararında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, bu suçun “zarar gören tarafı”, kendisine müdahale hakkının tanınmadığını belirterek yerel mahkemenin kararını bozdu.

Yargıtay’ın usul bozma kararının ardından dava dosyası yeniden görülmek üzere İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Yargıtay’ın bozma kararının ardından sanıklar yeniden yargılandı ve her iki kardeş de beraat etti.

İkinci kez verilen beraat kararının ardından yeniden temyiz edilen kararda Yargıtay, Can Paksoy hakkında verilen beraat kararının bozulmasını talep ederek, Can Paksoy’un “kasten adam öldürme” suçundan cezalandırılması gerektiğini kaydetti.

besiktasajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu