İzmir’de konut seçiminde ‘dar zemin’ uyarısı
İZMİR’de deprem riskinin diğer illere göre daha yüksek olduğunu belirten Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, İzmir Körfezi’nde riskli yapılaşmanın arttığını vurguladı. Öziçer, “İzmir’de 7 ve üzeri değil, 2020’de yaşadığımız gibi 6 ve üzeri depremlerde hasar oranı yüksek olacak. Atatürk Mahallesi, Evka 4, Buca, Yamanlar, Bozyaka gibi bölgelerin firması var. çünkü tamamen dağlık bölgelerde bulunuyorlar.” söz konusu.
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Öziçer, İzmir ve çevresinde Ege Grabeni’ni oluşturan çöküntü havzasında irili ufaklı faylar bulunduğunu belirterek, bu nedenle sarsıntı riskinin yüksek olduğunu söyledi. Son 120 yıla bakıldığında son yıkıcı depremin 30 Ekim 2020’de meydana geldiğine dikkat çeken Öziçer, kentte 6 ve üzeri büyüklükte depremlerin meydana gelebileceğini ifade etti. İzmir’in birinci derece deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken Öziçer, riski artıran faktörlere değindi. Öziçer, “Modası geçmiş inşaatlar arttı. Bu inşaat alüvyal tabakanın yer yer 30-40 ve 100 metre kalınlığındaki zeminde oluştu. Çok fazla kaçak ve mühendisliksiz yapılaşma var. Bunlar bunlar. Deprem olduğunda can kaybını arttıran faktörler İzmir’in riski bu yüzden diğer illere göre biraz fazla” dedi.
Hilal şeklindeki İzmir Körfezi’nde riskli yapılaşmanın arttığını anlatan Başkan Öziçer, 30 Ekim 2020’de meydana gelen deprem büyüklüğündeki depremin büyük kayıplara neden olacağını söyledi. Öziçer, “Çiğli’den başlayarak Karşıyaka, Manavkuyu’dan başlayarak Bayraklı’nın kıyı kesimi, Alsancak, Kordon, Güzelyalı dolgu ve alüvyon zeminde. Ana kaya yer yer 70 ile 100 metre arasında olduğu için buradaki yapılar biraz daha riskli.Çünkü inşaat çok eski.Daha çok 40 yaş ve üzeri binalar var.Kordon, Alsancak ve Karşıyaka da eski binalardan oluşuyor.İzmirde 7 ve üzeri değil 2020 yılında yaşadığımız gibi bu oran 2020’de de yaşadığımız gibi 6 ve üzeri depremlerde hasar yüksek olacak. Atatürk Mahallesi, Evka 4, Buca, Yamanlar, Bozyaka tamamen dağlık kesimlerde olduğu için yeri dar” dedi. Maliyete göre her katta konut yapılabileceğini belirten Sinancan Öziçer, dar veya kayalık zeminde 2 birim olan binanın maliyetinin alüvyonlu veya tınlı zeminde 10 birim tutabileceğini söyledi. Ömrümüz boyunca birikim yaparak, kredi çekerek ev sahibi olursak kötü bir yerden ev aldığımızda tüm birikimlerimizi kaybedebiliriz. Bu durum sosyo-ekonomik bir travmaya neden olabilir. kayalık olmasa bile kayşat denilen çakıllı malzemenin miktarı daha fazladır. İnşaatı tercih etmek daha mantıklıdır. Vatandaşların bu bölgelerdeki inşaatlarda kalmalarını öneriyoruz. Genel olarak depremlere karşı küçük dokunuşlarla hem can hem de mal kayıplarını sıfıra indirebiliyoruz. Sırtımızı sağlam bir cisme yaslayıp bir yaşam üçgeni oluşturmak ve sarsıntının geçmesini beklemek en gerçek eylemdir. Asansör, merdiven, balkon gibi bağımsız olan ve depremde ilk önce yıkılan yerlere koşmamalıyız. Cenin halinde bir yaşam üçgeni oluşturarak beyin sarsıntısının geçmesini beklemek; en doğrusu harekettir” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 10 ilin hala risk altında olduğunu belirten Sinancan Öziçer, artçı sarsıntıların 2 ay daha devam edeceğini söyledi. Öziçer, “Bunlar yıkıcı artçı sarsıntılar. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın önümüzdeki haftalarda yıkıcı artçı depremler devam edeceği için kayalık, dar ve tek katlı binalarda kalmaya çalışması gerekiyor. Kendilerine veya yakınlarına bu artçı sarsıntıları tavsiye edebiliriz. Bu kışı geçirin” dedi.